Neden Gaziantep?..

“Tam saha güvenlik tedbirlerinin uygulandığı güvenli bir şehir Gaziantep için ne gerekiyorsa yapmalıyız.”

Sonradan diyeceğimi baştan yazarak başlıyorum.

Ve soruyorum;

NedenGaziantep?..

Bu soru bu olayı kimin yaptığından daha önemli benim için.

Neden Gaziantep kardeşim?..

**

Kimse hikaye anlatmasın, birilerini korumaya çalışmasın.

Neden bu noktaya geldiğimizi iyi anlamamız lazım. Nasıl bu noktaya getirildik görmemiz lazım.

Adam “Gaziantep Paşaver’e dönüyor” dediğinde ben dahil hepimizin MHP Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ’a dediklerini geri alması gerekiyor.

Sonra yaptığımız bir takım uyarılara rağmen entel, dantel ve hantal davranan devlet kadrolarının harekete geçme noktasındaki zafiyetlerini hatırlatmamız lazım.

Büyüyen Türkiye’nin ve Gaziantep’in derdinin de büyüdüğünü görmemiz lazım.

Nereden başlayacağımı bilmiyorum?..

Açık kapı politikasından başlayalım.

Stratejik derinlik ilkesi üzerine inşa edilen ve tamamen insani duygularla içeri kabul edilen Suriyelilerin kayıt işlemlerinin nasıl yapıldığını soralım önce.

Önceleri bir temel üzerine oturtul(a)madı.

Bugün yapılan ilk günden yapılmadı.

Elini kolunu sallayan istediği gibi girdi çıktı Gaziantep’ten, Türkiye’den.

“Bu sınır güvenliğinin ihlali” dedik, dinletemedik.

Sonra eğitim görmesi gereken Suriyeli muhacir çocukların eğitimini kimlerin verdiğini gözden geçirin dedik.

Bilgimiz dahilinde denilerek, bilinen bazı marjinal gruplara çocukları teslim ettik.

Kim olduğunu bilmediğimizi taraflara, sırf eğitim veriyor diyerek Suriyeli çocukları sahiplenmesine göz yumduk.

Düztepe, Yukarıbayır, Hoşgör, İnönü Caddesi, Kozanlı, Saçaklı, Karataş, Ünaldı, Vatan, Perilikaya, Cinderesi, Merveşihir, Nizip Caddesi, Hacıbaba vs gibi Suriyelilerin çokça yaşadığı yerlerde eğitim almak isteyen çocukların durumunu istismar eden, dernek adı altında marjinal gruplar olduğunu Kent Konseyi Suriye Oturumunda döneminin Valisi Erdal Ata’ya söyleyen bizzat bendim.

Kentin bütün katmanları ve yöneticileri de oradaydı.

Hatırlayacaklardır.

Hatta bir şey daha söylemiştim.

O zaman sayıları 88 olan ve bugün 200’ün üzerinde bulunan Suriyeli ağırlıklı, yabancıların kurduğu derneklerin kimler tarafından desteklendiğini ve kime hizmet ettiklerini araştırın demiştim.

Gaziantep bütün dünyanın ajanların cirit attığı bir merkez haline geldi diyorlar.

Peki bu ajanlar faaliyetlerini nerede ve kimin üzerinden yapıyor diye merak etmiyoruz.

Ya da yerel uzantıları olan bazı derneklerin bunları sisteme akredite etmek, meşrulaştırmak için işbirliği yaptıklarını bile söyleyebilirim.

Bunlara dikkat edin dediğimiz tarihin üzerinden iki-üç yıl geçti.

Dikkat edilmedi, edilmiyor ve üzgünüm ama hala destek bile verilenler var.

Gaziantep, önemli bir kent.

Bu kentte Suriye’den muhacir olarak gelen iş adamlarının öncelikli olarak yerleştirilmesinin teşvik edilmesi gerekirdi.

70 milyar dolar yatırım yapacak parası olan Suriyeli iş adamları Gaziantep’te bu ekonomik çerçeveye çekilemedi.

Etnik çatışmanın merkezi yapılmak istenen Gaziantep; üretim ve ihracat üssü olarak bütün etnik yapıların kardeşçe ürettiği ve para kazandığı bir merkez haline getirilmişti.

Getirilmeye devam edilebilir.

Ama hala yanlışlar yapılıyor.

Düğün evini yas evine çevirecek kadar gözü dönmüş teröristlerin hedefinde olan bu kentin, kendi içinde hücrelenmiş yapılanmış organizmalarla mücadelede yetersiz kaldığını üzülerek söylemek zorundayım.

FETÖ terör örgütüyle mücadeleye tamamen enjekte olmuş millet ve devletimiz, gözünün önündeki bu yapılarla mücadelede olay çıkınca mücadele etmemeli.

Soruna akılcı, milli çıkarlar ve güvenlik boyutuyla bakarak yaklaşmalı.

Neden Gaziantep?

Bombalı saldırı yapılmadan birkaç gün öncesine gidelim.

Gaziantep Türkiye’nin ve dünyanın gündemine nasıl haber olarak sunulmuş ona bakalım.

  • 9 aylık bebeğe cinsel istismar.
  • Gaziantep Karkamış’a Suriye Cerablus’tan atılan havan mermileri.
  • Lüks otomobilinde borçları yüzünden intihar eden iş adamı.
  • Kadına şiddet
  • Gaziantep’te Misyonerlik yapıyorlar diye kovulan turistler

Ve arkasından düğün evinde yaşanan canlı bomba saldırısı ve patlama.

Yapılmak istenen algı savaşında; Gaziantep’in terörün ve şiddetin merkezi gibi gösterilmek istenmesi bu sıralamaya bakarsanız tesadüf mü?..

Dünya ve Türkiye için ne kadar önemliyse DEAŞ ve PKK için de önemli bir kent Gaziantep.

Dünya’ya göre Türkiye ve Gaziantep parlayan ve yükselen bir yıldız.

DEAŞ’e göre cihad’ın PKK’a göre de stratejinin önemli kentlerinden birisi.

Efendilerine göre Ortadoğu’ya açılan kapı. Ortadoğu’nun başkentti.

Dünyada parlayan yıldız Türkiye,Türkiye’de ise parlayan yıldız olarak karşımıza çıkan bir Gaziantep var.

Üzerinde oynanan oyunun ne kadar büyük olduğunu artık kabul edelim.

Ve bölgede bir takım yabancıların ve enjiyoların Gaziantep ve Türkiye hakkında raporlar tutması.

Tutulan raporlar kaynak gösterilerek, yaşanan olayları da kanıt olarak sunarak bu bölgenin ekonomik, sosyolojik ve jeopolitik haritası ve yapısı oluşturuluyor.

Parlayan yıldız Türkiye ve Gaziantep’in önü kesilmeye çalışılıyor.

Kusura bakmayın ama artık görelim bunları.

Görüyorsanız, müsaade etmeyelim bunlara.

Bu kentin ve ülkenin yükselmesini birlik, beraberlik ve huzur içinde yaşamasının önüne kimse duramayacak.

Başaramayacaklar yani.

Bizde terörle mücadele başarı sağlamak için öncelikli sahaya hakim olmamız gerekiyor.

Tam saha güvenlik tedbiri dediğim olay budur.

**

Bu arada saldırıyı kimin yaptığı konusunda resmi açıklamayı beklemenizde yarar var.

Zira at izinin it izine karıştığı bir dönemde bulgusuz, kanıtsız, dayanaksız yapılan açıklamalar dezenformasyona yol açar.

Oda terörün ekmeğine yağ çalar.

Yapılması gerekenler belli.

Tam saha güvenlik tedbirlerinin uygulandığı bir Gaziantep için millet olarak yerli, milli ve ilkeli durmaya devam edeceğiz.

Dik duracağız yani.

Üzerimize düşeni birileri istediği için değil millet ve devlet var olsun diye yapacağız.

Allah Türk milletini ve devletini korusun.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Arif Kurt - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Gaziantep Pusula Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gaziantep Pusula Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gaziantep Pusula Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gaziantep Pusula Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.