Türk toplumun en çok bildiği ya da en çok yaptığı şey eleştirmektir.
Gerekli, gereksiz her şeyi eleştirir.
Eleştirdiği konu hakkında bilgisinin olup olmadığının hiç bir önemi yoktur.
Yeter ki bir konu edeceği bir mesele olsun…
Başlar eleştirmeye…
Bu nasıl bir özgüvendir!
Bu nasıl bir kafadır!
Eleştirilmeyen bir konu olmaz mı ya!
İnanın yok!
İşin garibi; okumuşu, okumamışı hiç fark etmez.
Kafa aynı kafa...
Davranış tarzı aynı tarz..
Bilgisi olsun olmasın başlar eleştirmeye...
Ülke insanına bu eleştiri kültürü öyle bir zuhur etmiş ki; meselenin muhatabı, sorunun kaynağı, kendisi olsa bile hiç fark etmez.
İşi sen düzgün yapmadın…
Senden kaynaklı sorun var…
Olsun o eleştirecek, görevini yerine getirecektir.
Çok gördüm, adam makam sahibi, icranın başında, sanki normal bir vatandaşmış gibi başlar bulunduğu makamı eleştirmeye…
İnanın öyle böyle değil…
Allah ne verdi ise…
İcranın başında ben miyim?
Bu laflar bana mı, diye…
İnsanın suçlandığı bile oluyor…
Garip değil mi?
Sosyal medyada bazen ilginç videolar dolaşır. Hiç rast geldiniz mi bilmem; ülkede yaşanan tuhaf, akla ve mantığa sığmayan alay konusu olmuş olaylar için, videonun başına ya da sonuna “Başka bir ülkede yaşayamam!” yazıları yazılır ya da seslendirmesi yapılır.
Aynen böyle…
Başka ülkede rastlanmayacak mevzular…
İyi de hep eleştiri yapılırsa bu memleketin hali ne olacak?
Her şey de eleştirilmez ki!
Bildiğin bir alan olur, olaya hakisindir.
Eleştiri yap!
Anladık.
Okuma yazma bilmeyen, kara cahil bir adamın da her şeyi eleştirmesi tuhaf değil mi?
Eleştirinin de bir mantığı olmalı…
Herkes her konuyu eleştirdiğinde, iyi, kötü birbirine karışıyor.
Doğrular, yanlışlar birbirine giriyor.
İyiye, iyi; kötüye, kötü denmiyor.
İyi ne?
Kötü ne?
Bilinmiyor.
Olmaz ki!
Bir yerlerden başlamak gerek…
Evet, evet…
Küçük, basit, sıradan…
Hiç fark etmez…
Her şeyi eleştirmekten bir vaz geçelim.
İşi ustalarına bırakalım.
Deprem mi?
Deprem bilimcileri…
Eğitim mi?
Eğitimciler…
Eleştiri yapmalıdır!
Ülke insanı her şeyi her kesi eleştirdi.
Kendince eleştirmeyi bir marifet saydı…
Eleştiriler neyi değiştirdi?
Ne değişti?
Toplumun daha çok cahilleşmesine, cahillerin daha çok özgüven bulmasına neden oldu.
Kısacası, eleştirmek rastgele yapılacak bir iş değildir.
Eleştiri; bilgi, birikim; ahlak, erdem ister…
Yorum yazarak Gaziantep Pusula Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gaziantep Pusula Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gaziantep Pusula Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gaziantep Pusula Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gaziantep Pusula Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gaziantep Pusula Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gaziantep Pusula Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gaziantep Pusula Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.